4 Mayıs 2016 Çarşamba

Fotoğraf Güncemden..

1. Ev arkadaşlarım Denis ve Irini'nin benim gelmem üzerine hazırladıkları "Hoşgeldin karşılamalarım" :)






2. "Bahar no es illegal!"e ilk adımımız. İkinci adımda oturum kartına sahip oldum. :)


3.Herhangi bi' günden..


4. Bi' önceki blog yazımda "gözlerim dolu dolu" olarak bahsettiğim park. Hüznümü anlamış gibi bi'kaç çocuk gelip, önümde durup gülümsemişlerdi. :)


5. Üstteki fotoğrafla aynı günden, izinsiz çektiğim için affediliyim..



 6. Yaptığım kutu. İlk başta Berkin'i benzetemem diye tereddüt edip başlayamamıştım. Haliyle en alta kaldı. Yapınca da hoşuma gitti, üzüldüm alt kısımda kaldı diye. Bi' yolunu bulucam artık. O da olsun istedim. Gezsin, gittiğim yerleri görsün, burdakiler O'nu görsün. Bi' sürü arkadaşı olsun..




















7. Bulutlar mı bu kadar güzel, ben miyim bulutları bu kadar güzel gören. Pamuk pamuk görünmüyolar mı sizce de?



 8. Bu "Yolun Sonu Görün(m)üyor ve Uzun İnce Bir Yoldayım fotoğrafım. Metrodan aktarma yapabilmek için bu yolu yürümem gerekiyodu derslere giderken. İlk vakitler uzun geliyodu ama haliyle alıştım sonradan. :)


 8.Genel olarak kullandığım bi' yol burası. Bi' köşe belirledim ne vakit geçsem, uygunsam kendimi çekiyorum. Bu da böyle bi' saçmalığım belki; olsundu..

 9. Bi' gazetenin organizasyonu kapsamında çocuklara gösteri sunucaktık. Ama o gün acayip sağanak yağış olduğundan, içeriye girip yalnızca çocuklarla ilgilenmekle kaldık. Bu kapı da çok hoşuma gitti.Çok hoş fotoğraflar çektim o gün, Irini'nin makinesinden. Alınca onları da paylaşıcam :)
Alttaki fotoğrafta da Irini, miniklerle ilgileniyo :)



 10. O kadar sevimli bi araç ki. Tekerlekleri, ayaklarıyla pedallarıyla döndürüyolar, haliyle yavaş ilerliyo. Bundan dolayı ya da selam vermek amacıyla korna çalanlara "Hola"larıyla biralarını kaldırıyolar. Önlerindeki masada içkileri, yiyecekleri var. :)


11. Burası benim ilk kaybolduğum tren istasyonu, Atocha. İçinde yerli, yabancı herkesin keyifle izlediği böyle bi' havuz var. :)




 12. "Bi' kahve kokusu özlem"


13. Doğum günümden. Zafer'in hediye gönderme mailiyle haberdar olmuşlar, sürpriz yapmışlardı. Sol yukardan Gregorio, David; allta Viviana, Denis, son sıra ben, Irini. :)


 14. Primark dediğim alışveriş merkezi. Çeşitli ülkelerden ürünler var ama hepsi Primark adı altında, tek merkez yani. :)

 15. Denis'in ailesinin gezileri sırasında alıp bana getirdikleri Nazım yazım; Nurettin için. Çok duygulanıp gururlandım..


16. Kırmızı vosvos sevdiğimi bilirsiniz.  Burda da ilk vosvosumu görünce kareledim :)


17. Tiyatronun tanıtım broşürlerini vermeye gittiğim bi' gün, şans eseri karşıma çıkan yerlerden sıradaki fotoğraflar..





                                          "Real Basilica de San Francisco el Grande"

 18. Feraaaaahça parklardan biri..


 19. Yaşlı çiftler daima el ele, kol kola. Birbirlerinin yürüyüşlerine destek olmak için. Sevgileri de öyle tatlı yansıyo ki.. İzinsiz çektiğim için affediliyim...


20. İtalyan sahne sanatçısı Paolo Baroni'yi ağırladık workshop için. Ben de katılmıştım. Workshobun bi' gününde, çalışma için gittiğimiz başka bi' tiyatro salonu son anda bizi sorunla karşı karşıya bırakınca, keyfimizi kaçırmayalım diye bulunduğumuz yere yapıverdik n'olduğunu bilmediğimiz bi'şeyler. :)
Aşağıda da aynı workshoptan kareler var..  
"Labirent" üzerinde durduk 4 gün boyunca. İçine girdik, çıktık. O kadar "hayat gibi"ydi ki. Girmeye çalıştıkça uzaklaştığın, uzaklaşmaya çalıştıkça derinleştiğin. Kimimiz ağladı, kimimiz keyiflendi, hepimizde farklı hisler bıraktı..



21. Irini, David ve Denis'e düğün şikşaklarımızı öğretirken. :)


22. Denis'in, Fransız restaurantında tanıştığı, 1 hafta kadar evimizde misafir ettiğimiz tatlış Meliss. Dışarda olduğumuz bi' gün keman çalarken bu minik de yanına yaklaşıp merak ettiğini, deneyebilip deneyemiyceğini sordu; tatlış oldular sonra da..


23. Buranın çocuklarına bayılmaya bu şirineyle başladım. Çocuk tiyatrosu kursu için gelen Afrika'nın kardeşi. 3 kız kardeşler ve en küçükleri Carino. Nası sevimli anlatamam. Haftanın iki günü gördükçe, içim dolup taşıyo mıncıklamak için. :)


24. Gran Via


25. H&M tutkunlarına.. Yanılmıyosam 4 katlı bi' H&M var burda. Hemen caddenin karşısında da tek katlısı..

26. Gittiğimiz bi' müzedeki binada bulunan bu uygulama çok ilgimi çekmişti. Duvarlara yansıyan bu haritaya Ipad tutup uygulamayı açtığınızda size o yerle ilgili çok güzel videolar, görseller gösteriyo.


27. Vivi'nin çiçekleri. Annem için çekmiştim.


28. Burda aynalı fotoğraflara başladım. :)


29. Burdaki "Bit Pazarı". Çok ucuz olduğu söylenemez, turist ilgisinden.


30. Camda oturduğum bi' gün kuş göçüne denk geldim.  İçime süzüldü özgürlükleri sanki.. :)

       




31. Kendi başıma ilk mercimek köftesi deneyişim. Özendim bezendim hazırladım Irini ve Denis için. Sonradan farkettim ki, benim ince bulgur diye kattığım şey irmikmiş :)) "Anlamadın mı?" diyceksiniz, anlamadım vallahi. Çünkü o sıra kafamda bulgur bulup bulamıycağımla ilgili sorularla marketlerde dolanırken, irmiği görüp bulgur diye sarılıvermişim. İlginçtir ki tadı da değişik gelmedi. Yeni bi' bakış açısı kattım mercimek köftesine :))

32. Nedendir bilmem, çok hoşuma gider bu fotoğraf..


33. Atocha'nın dış görüntüsü. :)


34. Adını bilmeyip, beğendiğim bi' bina; Atocha'nın karşısı.. :)


35. "Kuşlaarrr, kuşlaaaar. Ya umutlar biterse?"


 36. Çektiğimden haberdar gibi bakmışlar tontişler. Ama habersiz çektiğim için affediliyim...

36. Tadı damağımda kalan, Ulusal Ajans'ın eğitimi için gittiğim Monfragüe'den.


37. Bu da bugünden. Instagram'a kendimden başka fotoğraflar koydukça, "Yüzünü de görelim." diyen canlara. :) İlkbahar henüz 2 gündür yüzünü gösterdi burda, elbiseye bakmayın. Prova için giymiştim onu. :)